25 Ekim 2013 Cuma

MEVLANA İSMİYLE NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK

Mevlânâ'nın ismiyle 'nitelikli dolandırıcılık'

Dünya Kardeşlik Birliği Mevlânâ Yüce Vakfı Başkanı Vedia Bülent Çorak'ın (83), vakfı alet ederek, inanç istismarıyla para topladığı ve 'nitelikli dolandırıcılık' yaptığı tespit edildi.
 
 
 
Vakıfta adı yolsuzluğa karışan 8 kişinin görevden uzaklaştırılması için yargı yolu açılırken, konuyla ilgili hazırlanan müfettiş raporu İçişleri Bakanlığı ve Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunuldu. Kendisini bir nevi 'sahte peygamber' ilan eden Vedia Bülent Çorak ve vakfıyla ilgili İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü müfettişleri tarafından inceleme yapıldı. Vakıftan ayrılan eski üyelerin yaptığı şikâyet üzerine başlatılan inceleme sonucu hazırlanan 43 sayfalık müfettiş raporunda, tarikat yapısına bürünen vakfın Anayasa ve yasalara aykırı faaliyetler yürüttüğü tespit edildi. Raporda, "Vedia Bülent Çorak'ın vakfı alet ederek, inanç istismarıyla para topladığı; ancak bu açıkta tutulan paraların çok büyük kısmını vakıf kayıtlarında resmileştirdiği, yani nitelikli dolandırıcılık yapıldığı iddiası söz konusu." ifadelerine yer verilirken, bağış gelirleriyle bağış makbuzları arasında uçurum bulunduğu belirlendi. Yapılan incelemelerde Çorak'ın vakıf harcamaları diye lanse ettiği yaklaşık 465 bin YTL'yi yandaşlarının kasasına aktardığı, daha sonra yapılan yasal incelemeler üzerine bunların tekrar vakıf bağışı gibi kayıtlara geçirildiği anlaşıldı. Müfettişler, vakfın kasasına giren paraların nereye harcandığının tespitini istedi. Öte yandan, Vedia Bülent Çorak'ın kendi adına bastırdığı paralardan da 2003 ve 2004 yıllarında toplam 17 bin 500 YTL bağış geliri elde ettiği ortaya çıktı. Bunun üzerine, vakıflarla ilgili tüzüğün 23. maddesini ihlal eden Yönetim Kurulu Başkanı Necip Kışlalı, Başkan Yardımcısı Necla Kavruk, üyeler Ayfer Gürel, Veda Duru, Erkut Yeğen, Rona Tığlı, Serap Yaşlıoğlu ve Özden Özat'ın hakkında mahkemece 'işten uzaklaştırılma' davası açılması talep edildi. Raporda, Çorak'ın, kendisinin Atatürk'ün reenkarnesi olduğunu iddia ettiği kaydedildi. Kocasını bile inandıramamıştı Dünya Kardeşlik Birliği Derneği ve Mevlânâ Yüce Vakfı'nın geçmişi 1980'li yıllara kadar dayanıyor. Vedia Bülent Çorak, İzmir'de ruh çağırma ve hipnoz toplantılarına katılan bir ev kadınıyken 1 Kasım 1981'de uzaylı güçler tarafından kendisine mesaj verildiğini iddia ediyor. Eşinin bile kendisine inanmadığı Çorak, bir süredir psikiyatrik tedavi de görüyor. Sonra daha da ileri giderek uzaydan geldiğini, peygamber üstü bir varlık olduğunu ve hatta yüce yaratıcının yeryüzündeki yansıması olduğunu söylüyor. 1993 yılında İstanbul'a taşınan Çorak, Dünya Kardeşlik Birliği Evrensel Birleşim Merkezi Derneği ile Mevlânâ Yüce Vakfı'nı kuruyor. Örgüt, dernek ve vakıf merkezi olarak da Kadıköy Bağdat Caddesi'ndeki aynı adresi kullanıyor. Bülent Çorak'ın, UFO'lar aracılığıyla fasikül fasikül yazdırıldığı iddia edilen ve 'Bilgi Kitabı' denilen 621 sayfalık bir kitabı bulunuyor. Dünya Kardeşlik Birliği Derneği ve Mevlânâ Yüce Vakfı Başkanı Çorak, yurt genelinde yaptırdığı istihbarat faaliyetleri iddiasıyla da gündeme gelmişti. Melik Duvaklı, İstanbul

 

SAHTE PEYGANBER NİTELİKLİ DOLANDIRICILIKLA KASASINI DOLDURDU



Sahte peygamber nitelikli dolandırıcılıkla kasasını doldurdu




83 yaşında olan Vedia Bülent Çorak, İzmir?de ruh çağırma ve hipnoz toplantılarına katılan bir ev kadınıydı.

Dünya Kardeşlik Birliği Mevlana Yüce Vakfı Başkanı Vedia Bülent Çorak’ın vakfı alet ederek, inanç istismarıyla para topladığı ve nitelikli dolandırıcılık yaptığı tespit edildi.
 
Vakıfta adı yolsuzluğa karışan 8 kişinin görevden uzaklaştırılması için yargı yolu açılırken, konuyla ilgili hazırlanan müfettiş raporu İçişleri Bakanlığı ve Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunuldu
    Kendisini bir nevi sahte peygamber ilan eden 83 yaşındaki Çorak ve vakfıyla ilgili İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü müfettişleri tarafından inceleme yapıldı. Vakıftan ayrılan eski üyelerin yaptığı şikayet üzerine başlatılan inceleme sonucu hazırlanan 43 sayfalık müfettiş raporunda, tarikat yapısına bürünen vakfın anayasa ve yasalara aykırı faaliyetler yürüttüğü tespit edildi. Raporda, “Vedia Bülent Çorak’ın vakfı alet ederek, inanç istismarıyla para topladığı, ancak bu açıkta tutulan paraların çok büyük kısmını vakıf kayıtlarında resmileştirdiği, yani nitelikli dolandırıcılık yapıldığı iddiası söz konusu” ifadelerine yer verilirken, bağış gelirleriyle bağış makbuzları arasında uçurum bulunduğu belirlendi.
    Yapılan incelemelerde Çorak’ın vakıf harcamaları diye lanse ettiği yaklaşık 465 bin YTL’yi yandaşlarının kasasına aktardığı, daha sonra yapılan yasal incelemeler üzerine bunların tekrar vakıf bağışı gibi kayıtlara geçirildiği anlaşıldı. Müfettişler, vakfın kasasına giren paraların nereye harcandığının tespitini istedi. Öte yandan, Vedia Bülent Çorak’ın kendi adına bastırdığı paralardan da 2003 ve 2004 yıllarında toplam 17 bin 500 YTL bağış geliri elde ettiği ortaya çıktı. Bunun üzerine, vakıflarla ilgili tüzüğün 23. maddesini ihlal eden Yönetim Kurulu Başkanı Necip Kışlalı, Başkan Yardımcısı Necla Kavruk, üyeler Ayfer Gürel, Veda Duru, Erkut Yeğen, Rona Tığlı, Serap Yaşlıoğlu ve Özden Özat’ın hakkında mahkemece ‘işten uzaklaştırılma’ davası açılması talep edildi. Raporda, Vedia Bülent Çorak’ın kendisini Atatürk’ün reenkarnesi olduğunu iddia ettiği kaydedildi.

Kocası bile inanmamıştıDünya Kardeşlik Birliği Derneği ve Mevlana Yüce Vakfı 1980’li yıllara kadar dayanıyor. Bugün 83 yaşında olan Vedia Bülent Çorak, İzmir’de ruh çağırma ve hipnoz toplantılarına katılan bir ev kadınıyken 1 Kasım 1981’de uzaylı güçler tarafından kendisine mesaj verildiğini iddia ediyor. Eşinin bile kendisine inanmadığı Çorak, bir süre psikiyatrik tedavi de görüyor. Sonra daha da ileri giderek uzaydan geldiğini, peygamber üstü bir varlık olduğunu ve hatta yüce yaratıcının yeryüzündeki yansıması olduğunu söylüyor. 1993 yılında İstanbul’a taşınan Çorak, Dünya Kardeşlik Birliği Evrensel Birleşim Merkezi Derneği ile Mevlana Yüce Vakfı’nı kuruyor. Örgüt, dernek ve vakıf merkezi olarak da Kadıköy Bağdat Caddesi’ndeki aynı adresi kullanıyor. Bülent Çorak’ın, UFO’lar aracılığıyla fasikül fasikül yazdırıldığı iddia edilen ve Bilgi Kitabı denilen 621 sayfalık bir kitabı bulunuyor. 


İstihbarat faaliyeti yürütülüyor  
Dünya Kardeşlik Birliği Derneği (DKB) ve Mevlana Yüce Vakfı istihbarat faaliyetleri iddiasıyla da gündeme gelmişti. 2003 yılından beri Türkiye genelinde 81 ilde “Omega Anadolu Birleşim Grubu” adıyla istihbarat ağı kuran Çorak, temsilcilerinden illerindeki her türlü faaliyetin raporunu istiyor. İl temsilcileri tarafından şifreli telefonla merkeze iletilmesi istenen bilgiler arasında mülki idare amirlerine ait bilgiler ile ziyarette bulunan siyasiler, düzenlenen etkinlik ve programlar yer alıyor. 

BİLGİ KİTABI VE NE YAZIK Kİ ALDANAN İNSANLAR

Bilgi Kitabı ve ne yazık ki aldanan insanlar...

22-Şubat-2007
Adına para bastıran ve kendisine ilahi mesajlar geldiğini iddia eden DKBMY Vakfı Başkanı Vedia Bülent Çorak,´ın ´Bilgi Kitabı´nın safsata dolu olduğu ortaya çıktı.

Adına para bastırarak kendisine bağlı üyelere satan Dünya Kardeşlik Birliği Mevlana Yüce Vakfı Başkanı Vedia Bülent Çorak'ın, Alfa Kanalı'ndan (Kutsal kitapların Alfa Kanalı aracılığıyla indirildiğine inanıyor) gelen vahiylerle yazdığını ileri sürdüğü 'Bilgi kitabı” nın safsatalarla dolu olduğu belgelendi.
ÇELİŞKİLERLE DOLU

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde Prof. Dr. Yusuf Şevki Yavuz, Prof. Dr. Mustafa Öz ve Prof. Dr. İlyas Çelebi oluşturdukları bir komisyonla Bilgi kitabını inceleyerek bir rapor hazırladılar. "Bilgi kitabının din kitabı olmadığı bildirildiği halde, tanrısal merkezli bir kitap olarak vurgulanması büyük bir çelişki içeriyor" ifadesine yer verilen raporda, kitabı yazan kişinin de çelişkileri fark ederek, bu çelişkilere bilinçli olarak yer verdiği belirtildi.

TOPLUMSAL DÜZENİ BOZAR


Raporda, Bilgi Kitabı'na göre üç üyenin ortak hesap açmaları gerektiği ve bu hesabın direkt olarak başkan tarafından da kullanılabilmesine olanak sağlandığı böylece yasal olmayan yöntemlerle üyelerden para toplandığı saptandı. Raporda şunlara yer verildi: "Kitap Hinduizm, reenkarnasyon, Kabala mistisizmini, Hıristiyanlık'tan Teslis'i, Batınilik'ten Hurufiliği, Tasavvuf'tan Vahdet'i Vücud'u, milenyum akımlarından UFO'culuğu alarak birleştirmeye çalışan tutarsızlıklarla dolu bir eserdir. Bilgisiz, cahil, eleştiri kabiliyeti olmayan ve istismara müsait insanları kandırmak ve yanlış yollara sürüklemek için bir araç. Bu nedenle insanlara okutularak dikte ettirilmesi sakıncalıdır. Türk toplumunun aile yapısını darbe vurucu nitelikte toplumsal düzeni ve birliği bozacak özellikte bir kitaptır." Çorak, yazdığı Bilgi kitabının Alfa Kanalı'ndan kendisine yazdırıldığını, hatta bu kitapla diğer bütün kutsal kitapların devrinin sona erdiğini iddia ediyor.

EVRENSEL ÜYELER
Kendisini bir nevi sahte peygamber ilan eden 80 yaşındaki Çorak geçtiğimiz günlerde üyeleriyle birlikte kendilerine özgü 18 Şubat evrensel yılbaşını kutladı. Ümraniye Prenses Otel'de düzenlenen 6 ayrı ülkeden yaklaşık 996 vakıf ve dernek üyesinin katıldığı kutlama, polis tarafından adım adım izlendi. Yılbaşı kutlaması için Meksika, Şili, Almanya, İspanya ve Hollanda başta olmak üzere dünyanın dört bir yanından dernek üyeleri İstanbul'a geldi.

SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Dernek hakkındaki şikayetler üzerine, Vakıflar Genel Müdürlüğü müfettişleri ve Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı, Vedia Bülent Çorak ve merkezi Kadıköy'de bulunan, Türkiye'nin 81 ilinde temsilciliği bulunan vakıf hakkında soruşturma başlattı.

Biraz da titancılık yapmışlar

Dernek ve vakfın 1995 yılında Mali Çalışma Kolu'na atanan Gülay Akdağ, dernek ve vakıf hakkında bazı suçlamalarda bulunarak istifa etti. Akdağ Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne ve Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunan Akdağ'ın iddialarına göre, vakıfta iktisadi bir teşekkül kurulması gerektiği halde Çorak ve kızı Seyün bu teşekkülü kurmak istemediler. Süreli yayınları varken soruşturma yapan müfettişlere yok dediler. Oysa 8 yıldan beri 3 ayda bir yayınlanan Altınçağ adlı dergi isteyen herkese satılıyordu.
Anahtar lık, fular, amblemli kupalar, üyelere satılırken bunların bir kısım gelirleri resmileştirilirken bir kısmı da açıktaki hesaplarda toplanıp başkana verildi. Kutsal Bilgi kitabı İbranice, Rusça, Almanca ve Türkçe olarak 75 euroya satılıyor. Hava Kuvvetleri Komutanlığı'ndan emekli olduktan sonra derneğe üye olan emekli Kıdemli Albay Yıldırım Özalpman ve derneğin hukuk kurulunda görevli avukat eşi Yıldız Özalpman da yapılan yolsuzluklar nedeniyle dernek ve vakıftan istifa ederek savcılığa suç duyurusunda bulundu.


Yeni Şafak

ERGENEKON 'UN MANEVİ UZANTILARI ( İŞBİRLİKÇİLERİ )

Ergenekon'un 'manevi' uzantıları

Ergenekon yapılanması ile sapkın bir tarikat olarak bilinen “Mevlana Dünya Kardeşlik Birliği” arasında gayet sıcak ilişkiler kurulduğu ortaya çıktı. Tarikatın lideri durumundaki Vedia Bülent Çorak'ın Ergenekon sanıklarına gönderdiği
Ergenekon'un 'manevi' uzantıları
09 Ağustos 2008 Cumartesi 08:27
MEVLANA KARDEŞLİK BİRLİĞİ'YLE SICAK İLİŞKİLER
Ergenekon sanıklarından emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün evinde yapılan aramada ele geçirilen “Mevlana Dünya Kardeşlik Birliği”nin çok sayıda dokümanının olması dikkat çekti. “Modern bir tarikat” olarak sivrilen hareketin “Altın Çağın Kalemi A.Ç.K.” imzasıyla dağıtılan kitapçık ve dokümanlarının kenarlarına notlar alınarak okunduğu görülürken, söz konusu tarikat, kamuoyundan tepki çeken çıkışlarıyla gündeme gelmişti. Tarikatın lideri olan Vedia Bülent Çorak, Atatürk'ün ruhunun reenkarnasyon yoluyla kendisinde yaşadığını iddia ediyor. Çorak'ın “Bilgi Kitabı”nda üç büyük Peygamber ile Mustafa Kemal Atatürk “uzaylı enkarneler” olarak nitelendiriliyor ve sürekli “Musa — İsa — Muhammed Mustafa — Mustafa Kemal”  dörtlemesi yapılıyor. Ek klasörlerde ayrıca, adı geçen yapılanmanın yan kuruluşlarından “Karma Sosyal Dayanışma Birleşim Bütünlüğü Derneği” logolu kağıt üzerine el yazısı ile Bülent Çorak imzalı bayram tebriklerinin de Ergenekon sanıklarına gönderildiği tespit edildi.

VAKIF YOLSUZLUKLARLA GÜNDEMDEYDİ 
Geçtiğimiz yıl aynı adla kurulmuş olan vakıfta yolsuzluğa karışan 8 kişi görevden alınırken, konuyla ilgili hazırlanan müfettiş raporu İçişleri Bakanlığı ve Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunulmuştu. Kendisini bir tür “sahte peygamber” ilan eden Vedia Bülent Çorak ve vakfıyla ilgili İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü müfettişleri tarafından inceleme yapılmış ve bu inceleme sonucu hazırlanan 43 sayfalık müfettiş raporunda, tarikat yapısına bürünen vakfın Anayasa ve yasalara aykırı faaliyetler yürüttüğü tespit edilmişti. Raporda, “Vedia Bülent Çorak'ın vakfı alet ederek, inanç istismarıyla para topladığı; ancak bu açıkta tutulan paraların çok büyük kısmını vakıf kayıtlarında resmileştirdiği, yani nitelikli dolandırıcılık yapıldığı iddiası söz konusu” deniliyordu. Yapılan incelemelerde Çorak'ın vakıf harcamaları diye lanse ettiği yaklaşık 465 bin YTL'yi yandaşlarının kasasına aktardığı, daha sonra yapılan yasal incelemeler üzerine bunların tekrar vakıf bağışı gibi kayıtlara geçirildiği belirtilmişti.

YURT ÇAPINDA İSTİHBARAT YAPMIŞLARDI 
Dünya Kardeşlik Birliği Derneği ve Mevlânâ Yüce Vakfı'nın geçmişi 1980'li yıllara kadar gidiyor. Vedia Bülent Çorak, İzmir'de ruh çağırma ve hipnoz toplantılarına katılan bir ev kadınıyken 1 Kasım 1981'de uzaylı güçler tarafından kendisine mesaj verildiğini iddia etmişti. Eşinin bile kendisine inanmadığı Çorak, bir süre psikiyatrik tedavi de gördü. Sonraki yıllarda daha da ileri giderek, “uzaydan geldiğini, peygamber üstü bir varlık olduğunu ve hatta yüce yaratıcının yeryüzündeki yansıması” olduğunu ileri sürdü. 1993 yılında İstanbul'a taşınan Çorak, Dünya Kardeşlik Birliği Evrensel Birleşim Merkezi Derneği ile Mevlânâ Yüce Vakfı'nı kurdu. Örgüt, dernek ve vakıf merkezi olarak da Kadıköy Bağdat Caddesi'ndeki aynı adresi kullandı. Bülent Çorak'ın, UFO'lar aracılığıyla fasikül fasikül yazdırıldığı iddia edilen ve “Bilgi Kitabı” denilen 621 sayfalık bir kitabı da bulunuyor. Dünya Kardeşlik Birliği Derneği ve Mevlânâ Yüce Vakfı Başkanı Çorak, yurt genelinde yaptırdığı istihbarat faaliyetleri iddiasıyla da gündeme gelmişti.

BİR DİZİ SAÇMALIK

Söz konusu tarikat yapılanması, Atatürkçülük ile sürekli irtibat içinde oldu. Bülent Çorak'ın “Bilgi Kitabı“nda “Musa — İsa — Muhammed Mustafa — Mustafa Kemal”  dörtlemesi yapılıyor. Bu isimler için “direkt enkarnelerdir, direkt uzaylılardır ve planetinize plandan sistem kurmak üzere gönderilmişlerdir” deniliyor. Ayrıca, “Bizler hiç bir zaman planetinize zorla el koyarak zorba bir düzen getirecek sistem tatbikçileri değiliz. Sistem Rabbimizin Sistemidir. Siz yine kendi düzeninizi kendiniz kuracaksınız. Ancak planın öngördüğü doğrultuda (ATA’nız gibi). O yüce bir görevli ve planın öz elemanı olarak yaptığı reformik yansımalar ile Anadolu insanını kendine kazandırmıştır. Bu yüzden Atatürk Türkiyesi, büyük koruma altındadır” ifadelerine yer veriliyor.

(Murat Unay – habervaktim)

30 Eylül 2013 Pazartesi

VAKIF MI SAPIKLIK TARİKATI MI ?

Sinem Yıldırım Sonra Oku
Sosyetik güzel Sinem Yıldırım, bağlı olduğu ‘Dünya Kardeşlik Birliği Evrensel Birleşim Merkezi Mevlana Yüce Vakfı’nda ‘Güneş Öğretmenliği’ statüsüne ulaştı. Sıradışı bir felsefesi olan vakıf, Atatürk’ün uzaylı olduğunu, uzaylıların İstanbul’daki depremi Marmara’nın doğusuna kaydırdığını iddia ediyor.

HT MAGAZİN / Zafer AKBAŞ

İşadamı Ahmet Bayer'in eski eşi sosyetik güzel Sinem Yıldırım, son dönem kendini iyice maneviyata adadı. Dünya Kardeşlik Birliği Evrensel Birleşim Merkezi Mevlana Yüce Vakfı adlı bir vakıfta aktif olarak çalışan Yıldırım, vakıf yönetimi tarafından takdir edildi. Sinem Yıldırım, çalışmalarından ötürü 2013 yılı içerisinde vakıfta bir statü olan 'Güneş Öğretmenliği' statüsüne yükselme hakkı kazandı. Güneş Öğretmenleri vakfın felsefesini üye olmayan insanlara duyurarak vakfa yeni üyeler kazandırmayıamaçlıyor.

TARİKAT MI VAKIF MI?
Dünya Kardeşlik Birliği Evrensel Birleşim Merkezi Mevlana Yüce Vakfı 1993 yılında kuruldu. Evrensel yolda ırk, din, dil. cins ayrımı gözetmeksizin insanlığa Mevlana felsefesinden yola çıkarak 'Bilgi Kitabı' yoluyla hizmet verdiğini iddia eden vakfın amacı birleşim ruhunu ve kardeşlik bilincini yutiçinde ve yutdışında tanıtarak insanlığı kardeş bir dünya çatısına davet etmek. Bu vakıf hakkında sanal ortamda çeşitli iddialar bulunuyor. Kimisi bu vakfın bir tarikat, kimisi bir din olduğunu iddia ediyor. Derneğin insanlara dağıttığı fasiküllerde Atatürk'in uzaylı olduğu iddia ediliyor.

KİTABI UZAYLILAR YAZMIŞ
Başkanlığını Bülent Çorak'ın yaptığı vakfın 'Bilgi Kitabı' adlı kitabının uzaylılar tarafından Bülent Çorak'a yazdırıldığı da vakıf üyelerinin iddiaları arasında. Vakfın iddiasına göre Çorak, 1 Kasım 1981 yılında, Alfa kanalından Birleşik İnsanlık Realitesi Kozmoz Federal Meclisi tarafından Anadolu Türkiyesi'ne yazdırılmaya başlanan Bilgi Kitabı'nın dünya planetine hediye edilmesine aracılık etmiş ve 12 yıllık bir çalışmayla kitap tamamlanmıştır. Çorak kendi anlatımıyla 'Aragon' adlı uzay gemisiyle irtibata geçmiş, Alton adlı uzaylıdan şu mesajı almış: "Güney Kutbu'ndan Kuzey Kutbu'na gidilir. Siz bunu biliyor muydunuz? Her iki kutup arasında gizli bir geçit vardır. Bunu hiç kimse bilmiyor. Zamanı gelince insanoğlu bunu keşfedecektir. Vakıf üyelerinin bir diğer iddiası da 1999 depreminin aslında İstanbul'da olacağı ancak uzaylıların bu depremi Marmara'nın doğusuna kaydırmış olması.

3 Temmuz 2013 Çarşamba

DÜNYA KARDEŞLİK BİRLİĞİNİN TAKTİKLERİ SAKIN İNANMAYIN

  1. kolpanın önde gidenidir para söğüşü yapılıyor.

    mevlana nın adı kullanarak kolpacılık yapılıyor.

    geçen ayların birinde gayet hoş giyimli, kibar bir hanfendi fikirlerini empoze ediyor bende ayıp olmasın diye hee diyip geçiyordum. derken bu hanfendi tava geldiğim zannına kapılıp bizim her ilçede şubelerimiz var sizin evin yakınlarında da mevcuttur isterseniz sizi burada çalışan arkadaşımla tanıştırayım dedi. peki dedik. ve ertesi gün o arkadaşını da alıp geldi oturduk bu bizi yalnız bıraktı.

    kadın arkadaşım zaten size mevzuyu anlatmıştır diyerek fazla derine dalmadan üyeliğe getirdi mevzuyu. o güne kadar fasikülleri de okumuş gülmekten ölmüştüm.

    ama bu kadının tavırlarıyla işin rengi değişiyordu kadın bir an önce üyelik formunu doldurmamı istiyor, hafiften frikikler veriyordu ve bakışlarıyla resmen baştan çıkarmaya çalışıyordu. aldım elime formu ve en altta şu yazılıydı:
    ................. ödemeyi kabul ediyorum.

    o nokta noktalar sikmişti mevzuyu işte. dedim şimdi hazır değilim buna. benden ümidi kesmiş olmanın siniriyle arkadaşına gidelim dedi. gittiler telefon numaramı almıştı ama ertesi gün arayip fikrimi sordu ve kadıköy boğa heykelinin orda beklediğini söyledi kahve içermişiz. altında da son model cip var ve bu kişi ingilizce öğretmeni olduğunu söylüyor.

    gitmedim. o nokta noktaların ise kaç garibana giydirildiğini merak eder dururum.

    toplantılarında ise mevlana dan vahiy geldiğini söylüyorlarmış.
    (terso, 14.05.2009 18:24)
  2. az önce markette alışveriş yaparken, sosis kısmındaki sosisleri yere devirmem sonucu yanımdaki bayan yardım etti. neyse teşekkür ettim, gülümsedim falan. bayan gitti.. reyonu eskisi kadar olmasa da ona yakın hale getirdikten sonra* ilerlemeye devam ettim. o sırada 60 yaşlarında bir teyze yanıma geldi. "afedersiniz, az önce gördüm de çok pozitif şekilde karşıladınız olayı, dikkatimi çekti. dünya kardeşlik birliği mevlana yüce vakfı'nı duydunuz mu?"dedi. ben de hayır dedim tabii. sonra anlatmaya başladı, şöyle tiyatrolar, seminerler.. dünya kardeşliği.. bana bir de tanıtım kitabı misali bir şey verdi. kartımı vereyim ya da siz numaranızı verin dedi. kartınızı verin ben istersem ararım sizi dedim. bir kez daha numaramı istedi, aynı şeyi söyledim. kartı ve kitapçıklarını verip gitti. ne kadar güleryüzlü görünsem de kadına, anladım tabii ne olduklarını. ah be teyzecim, sağol sen de çok pozitiftin.*
    (elmyra duff, 02.12.2009 17:08)
  3. icq kullanılan zamanlarda profilimde yazan bilgilerden dolayı (ufolara inanırım, uzaylılar kesin vardır gibi) bunların üyelerinden birinin çağırması ile 1 sefer toplantılarına katıldığım topluluk.
    toplantıdaki yöneticilerden birinin benim için yaptığı tespit aynen şuydu: sen uzaylısın ama bunun şu anda farkında değilsin, dünyadaki görevin bitince yani dünya insanlarının gözünde ölünce yörüngede bekleyen ana gemiye ışınlanıp yeni görevini alacaksın ve tekrar dünyaya bir bebek olarak döneceksin. gemide beni bekleyenleri de söyleyeyim de nasıl önemli bir adam olduğum anlaşılsın. atatürk, fatih sultan mehmet, hz. muhammed, buda, büyük iskender vs.vs. elimede 5-10 sayfalık bir yazı verdiler. bunu okursan normalde 500-600 sene sürecek olan evrimimin 1 gecede tamamlanacağını ve artık galaktik lisanı anlayabileceğimi söylediler.
    ama beni ençok şaşırtan olay üyelerin büyük çoğunluğunun toplumun üst kesiminden doktor, avukat vb. kişiler olması. ben yirmili yaşlarımda olayın komedisini anlamıştımda o adamlar hala nasıl bu topluluk için şevkle çalışıyorlardı bir türlü anlayamadım.
    (rashwe, 13.04.2011 13:08)
  4. profesör olan kuzenimin katıldığı argo tabiri ile "götüyle" gülerek anlattığı tarikatımsı.
    (woleer, 30.08.2011 00:28)
  5. şu an evinde birlikte yaşadığım kokona kadının üye olduğu, beni de türlü çabalarla tarikatlarına katmaya çalışırken ne halt olduğunu öğrendiğim dernek adı altında insanları hem maddi hem de manevi açıdan sömüren dandik topluluk.

    kadınla mutfak ta karşılaşmamak için dua ediyorum çünkü lafa direk mevlanadan girip bir türlü çıkmak bilmiyor. örnek diyaloglar:

    - eee rapsodik okul nasıl dersler nasıl gidiyor?
    * teşekkürler kokona teyzeciğim her şey yolunda gayet iyi ehe.
    - tabii kızım burası mevlana kapısı, sen buraya boşuna gelmedin, yolumuz kesişti bizim, mevlana senin burda olmanı istiyor, senin çakraların açık, üçüncü gözün görüyor, mevlana senin iyiliğini gördüğü için sana yardım ediyor, tesadüf diye bir şey yoktur yaratılmış ortamlar vardır, bilgi kitabı bla bla, mevlana bla bla, her şey çok güzel olacak bla bla, yeniden dünya kurulacak bla bla, yobazlar şöyle bla bla, uzaylılar bla bla, insanlar bunu yakında anlayacak bla blaaaaghhhaa...
    * iç ses: ne diyor lan bu? ulan ben hu eve okulda ilanı görüp geldim, yurt zam yapmıştı, eve de çıkamadık satıcı bir arkadaşın yüzünden mecbur kaldım yani, vallahi mevlana git filan demedi.
    * dış ses: tabi doğrudur. haklısınız. teşekkür ederim.

    - günaydın rapsodikçiğim ne oldu okuldaki iş kabul edildin mi?
    * daha belli değil kokona teyze başvuru yaptım görüşmeye çağıracaklar.
    - olacak olacak ben sinyalleri alıyorum, mevlana bu işin olmasını istiyor, sakın kötü düşünme olacak bu iş.
    * amin inşallah, bakalım bekliyoruz. sonuçlanınca haber veririm.
    - yüce mevlana efendimiz.. bilgi kitabı.. evren.. manyetik alan.. hebele hübele..
    * iç ses: başladı yine hadi artık su kaynasa da kaçsam. sanki işi kendi ayarlıyo ulan araya elli tane aracı koydum olsun bir zahmet mevlanayla me alakası var, gittim uğraştım başvurdum bi sus be kadın!
    * dış ses: tabii evet haklısınız kokona teyzeciğim.

    sevgilimle kavga edip hafif moralim bozuk olduğu bir anda yakalanıyorum ve:

    - rapsodik kızım bak hiç kimsenin manyetik alanına girme, kendini ezdirme, ayaklarının üzerinde dur, yeniden yaratılış, insanlar, mevlana, bilgi kitabıdıvıdıbıdı..
    * iç ses: sana da bilgi kitabına da derneğine de bilmem neyine de tövbe tövbeeeee..
    * dış ses: merak etmeyin kokona teyzeciğim, evet aynen öyle.

    bir de beni kandırıp üyelerimden biri gelmiyor bu haftalık toplantıya gelir misin lütfen diye toplantıya götürdü adi kokona, gördüklerime, duyduklarıma inanamadım hayatımda gördüğüm, katıldığım (sanki her hafta toplantıya katılıyorum .d) en saçma toplantıydı yemin ederim.

    şöyle ki dernekte her cuma yapılan toplantılarda bilgi kitabının bir fasikülü ordaki güneş annedenilen moruklardan biri tarafından okutuluyor, açıklanıyor, insanların beyni yıkanmaya çalışılıyor. fasikülün yarısı zaten anlamadığım uzay terimleriyle dolu, rabsal boyut, bilmem kaçıncı evren, dıdısının galaksisi, kadir- i mutlak, direk enerji boyutu, birleşik nizam konseyi, santrifüj boyut, mini atomik bütün vb sayamayacağım saçmalıklar bulunuyor. öyle bön bön baktım etrafımda zaten yaşlı kokonalar dolu, onu da geçtim öğretim üyeleri, öğretmenler, avukatlar filan var hani boş insanlar değil ama resmen beyinleri çürümüş. güya allah, rab, peygamber kelimeleri geçiyor ama olayın inançla alakası yok, mevlanayı yüceleştiriyorlar. ha bir de çıkarken toplantı boyunca köşeden beni kesip duran adam gelip çaktırmadan elime kartını sıkıştırmaya çalıştı, yüreğime indi. kadına bunu söyleyince de benim manyetik çekiciliğimden bahsetti. ulan ne çekiciliği bildiğin kot pantolon kazak var üzerimde hani dünya güzeli bir kız da değilim.

    bir de bu kokona güneş annelerin ayda bir toplantıları oluyor bu kadının evinde. mesela toplantı olduğu zamanlarda eve girip çıkarken onlarla yüz yüze gelmememiz gereiyormuş, enerjlerimiz çakışıyormuş, fazla enerji kötülük doğururmuş. yok ebesinin şeyi, bildiğin manyak lan bunlar.kadının evinde son senem inşallah çıkıp kurtulcam saçmalıklarından. ama şu yönden iyi ki; kadın süürekli dernekte olduğu için evde çok rahat takılıyorum.

    velhasıl kelam;
    böyle saçma sapan topluluklara filan inanan insanlara acıyorum sadece. birisi bizim kadıncağızın da beynini yıkamış, 70 yaşında evinde oturup ibadet edeceğine dernekte saçma sapan işlerin peşinden fink atıyor. o değil edebiyat okuyorum mevlana canımızdır ciğerimizdir çok severim ama resmen soğuttu kadın ismini duyunca tüylerim diken diken oluyor. daha gördüğüm garipsediğim bissürü şey var da sinirlerim bozuldu yazasım bile gelmiyor vallahi. ay sanırım bu konuda çok dolmuşum ben oh be anlattım da rahatladım.
    (rapsodik, 23.07.2012 20:17)
  6. Hep yasli kokanalar olacak degil ya bir adet beyfendi az önce bu vakfa ait oldugunu soyledigi kitapcigi elime balkonumdan ( evim zemin kat )tutusturup gitti. okudum yazilanlar hosuma gitmedi degil. ama allahtan sozlük var. birde sozluge sorayim dedim. yapilan tanimlardan sonra fikrim tamanen degisti. seni seviyorum sözluk. zoraki tanim ise. kitapciginda yahudi yildizi esas olan vakif. mevlana ile yakindan uzaktan alakalari yok.
    (shaplack, mobil, 03.08.2012 00:34 ~ 06.08.2012 15:23)
  7. kafayı yiyiklerin kalın kitabıdır.
    (erecte, 03.08.2012 00:36)
  8. alt komşumuz bu derneğe üye ve aynı zamanda kedisinin reankarne olduğunu söylemekte.

    (bkz: tuhaf)
    (jesusozel, 03.08.2012 00:40)
  9. Arkadaşımla birlikte merak ederek gittiğimiz bir vakıf.
    Masonluğa karşı büyük bir eğilimleri var; örgütlenmeleri ve oluşumları masonluktan örnek alınarak yapılıyor, ama mason değiller.
    Neyi savunduklarına gelince. Kendileride bilmiyor, mesela derneğin il sorumlusuyla neyi savunuyorsunuz diye sorup düşüncelerini dinlemek istediğimde bana iki saat dil döktü. dedikleri şunlardı; 'biz Dünya'yı kurtarmak istiyoruz, sınırları kaldırıp evrensel Dünya barışını sağlayıp insanlığı bilgi kitabının fikirsel boyutlarıyla şekillendirmeye çalışıyoruz. Bu amaç doğrultusunda ufolardan, uzaylılardan ve metafizik ögelerden yardımlar almaktayız. Amacımız kalıcıdır çünkü reenkarnasyon sonucunda yeniden doğarak amacımıza farklı bir boyuttan hizmet sağlayacağız.' (bkz: peki zeki mürende bizi görecek mi) Tam 1 saat 45 dakika boyunca hep aynı şeyleri anlattı durdu, bir süre sonra arkadaşımın gülme krinize benimde sigara krizine girmem üzerine derneği alelacele terk ettik, aslında terk etmedik kaçtık!
    Gerçektende boşunda boşu yani, uzaylıların işleri güçleri yok size finans sağlayacaklar; (bkz: boş zamanlarınızda ne yapıyorsunuz)Dünya'yı kurtarıyoruz; birde sınırlar kalkacakmış diyiler anarşit mi olacaksınız!
    (kara sahin, 12.09.2012 16:50)
  10. bugün orta yaşın üstünde gayet modern görünen bir teyze otobüs durağında elinde bir ton fotokopi kağıdıyla yanıma geldi ve kağıtları göstererek mevlana hakkında bir şeyler anlatmaya başladı adımı sordu söylemedim. sonrasında elinde bu kağıtlardan bir tane kaldığını bana verirse bitecğini söyledi aldım ve otobüse bindim okurken kahkahalar attım.

    mevlana adı altında insanlara fikirlerini yaymaya çalışan bir tarikat.
    (keskin sirke kupune zarar, 19.10.2012 19:49)
  11. küçücük çocuklara "bismllah demiyceksin bu çok saçmaaa" diyenleri barındıran kafir topluluktur.
    (erecte, 02.11.2012 08:15 ~ 08:16)
  12. kendilerine inanan bir sürü angut bulan çakallar topluluğu.
    (gianlucazambrotta, 02.11.2012 08:37)
  13. diğer vakıflar, birlikler ve sivil toplum kuruluşları gibi kolpa olması muhtemel ve yeni dünya düzeni içinde tazgahlanan bir vakıf. varsayım bu tabi. belki çok azı adam gibi işlere hizmet etmektedirler, ki bir çoğu devletler eliyle resmi olarakta desteklenmektedir.
    eğer bu kitabı okuduysanız bu tip vakıfların, birliklerin, sivil toplum kuruluşlarının büyük çoğunluğunun da saçma sapan işlerle iştigal ettiğini anlarsınız.
    oku: (bkz: sivil örümceğin ağında)
    (bilgizayar faresi, 02.11.2012 08:41)
  14. evde kokteyllerle gülüp eğlenip, aralarında toplanıp evrenin güzelliklerinden bahsedip, para toplayıp takılan bir kısım kokoş takımı. uzak durmazsanız sonuçlarına katalanbilirsiniz... hakikaten çıldırmış olmalılar ya da bizler feci derecede aptalız.

DÜNYA KARDEŞLİK BİRLİĞİ HAKINDAKİ GERÇEKLER

dünya kardeşlik birliği mevlana yüce vakfı 


  1. başlarında vedia bülent önsün çorak hanımefendinin bulunduğu, tüm kutsal dinleri (ve hatta uzaylıları!) birleştirerek new age bir din oluşturmayı amaçlamış, bilgi kitabi isimli kutsal kitapları ile dünyayı sevgi pıtırcığına dönüştürmeyi amaçlayan tuhaf topluluk/dernek.

    çok güzel göz boyama taktikleri vardır bu adamların. önce insanlık için uğraştıklarını zannedersiniz lakin toplantılar devam ettikçe parasal mevzular ağır basmaya başlar.

    ayrıca yakın geçmişte kendi ana-babamı da pençelerinden kurtardığım lay lay lom örgüttür.

    apayrıca bakınız:
    http://www.ozeldedektif.com/mevlana.html
    (tyrigonath, 04.07.2006 20:30)
  2. yaklaşık 15 senedir çok yakınım bir insanı kaptırdığım şerefsiz, adi, sömürgeci, vantuz topluluk.
    geberesice bülent denen o kadın da sözde 2003 yılında öleceğini * vahiy almış idi.
    5 senedir geberecek, hasretle bekliyoruz.

    haklarında anlatılacak çok şey var. nerden başlasam.

    bir kere mor renge kafayı takmış 60 yaş üstü teyzeler görürseniz %80 bu oluşumdandır. mor renge, kozmik hedelere, yıldızlarla, boyutlarla fena halde kafayı bozmuşlardır. bu teyzeler de bir nevi misyonerdir, otobüste çarşı pazarda zararsız görünüp etraftaki gençleri çekmeye çalışırlar. özellikle kadınları. başlarındaki bülent kokonası da ismine bakmayın bir kadındır.

    kadınlar onlara göre özgür birey olmalıdırlar her insan gibi. aile kavramı kesinlikle yanlıştır, sadece boyut atlamak için aşılan bir kademedir aile. aslolan bu allah'ın belası topluluktur, can baş ona verilmelidir. ama birey tek başına ayakta durmalıdır ıvır zıvır. masonlukla benzer yanı çoktur, çünkü bu misyoner teyzelerin hiç biri çulsuz değildir. leopar desenli kürkler, acaip şapkalar değişmeyen moda itemleridir.

    bilgi kitabı var bi de, allahlık. başka ne sıfat kullanılır? sözde 4 kitaptan sahih olan ayetler birleştirilmiş ve ortaya çıkarılmış bir kitaptır. devamı geliyor ama, nasıl mı? bülent hanım'a uzaylıların gönderdiği titreşimler vasıtasıyla!
    la havle. *
    (forever young, 22.11.2008 21:21)
  3. Dünya Kardeşlik Birliği Derneği ve Mevlânâ Yüce Vakfı'nın geçmişi 1980'li yıllara kadar dayanıyor. Vedia Bülent Çorak, izmir'de ruh çağırma ve hipnoz toplantılarına katılan bir ev kadınıyken 1 Kasım 1981'de uzaylı güçler tarafından kendisine mesaj verildiğini iddia ediyor. Eşinin bile kendisine inanmadığı Çorak, bir süredir psikiyatrik tedavi de görüyor. Sonra daha da ileri giderek uzaydan geldiğini, peygamber üstü bir varlık olduğunu ve hatta yüce yaratıcının yeryüzündeki yansıması olduğunu söylüyor. 1993 yılında istanbul'a taşınan Çorak, Dünya Kardeşlik Birliği Evrensel Birleşim Merkezi Derneği ile Mevlânâ Yüce Vakfı'nı kuruyor. Örgüt, dernek ve vakıf merkezi olarak da Kadıköy Bağdat Caddesi'ndeki aynı adresi kullanıyor. Bülent Çorak'ın, UFO'lar aracılığıyla fasikül fasikül yazdırıldığı iddia edilen ve 'Bilgi Kitabı' denilen 621 sayfalık bir kitabı bulunuyor.

    Vakıfta adı yolsuzluğa karışan 8 kişinin görevden uzaklaştırılması için yargı yolu açılırken, konuyla ilgili hazırlanan müfettiş raporu içişleri Bakanlığı ve Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunuldu. Kendisini bir nevi 'sahte peygamber' ilan eden Vedia Bülent Çorak ve vakfıyla ilgili istanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü müfettişleri tarafından inceleme yapıldı. Vakıftan ayrılan eski üyelerin yaptığı şikâyet üzerine başlatılan inceleme sonucu hazırlanan 43 sayfalık müfettiş raporunda, tarikat yapısına bürünen vakfın Anayasa ve yasalara aykırı faaliyetler yürüttüğü tespit edildi. Raporda, "Vedia Bülent Çorak'ın vakfı alet ederek, inanç istismarıyla para topladığı; ancak bu açıkta tutulan paraların çok büyük kısmını vakıf kayıtlarında resmileştirdiği, yani nitelikli dolandırıcılık yapıldığı iddiası söz konusu." ifadelerine yer verilirken, bağış gelirleriyle bağış makbuzları arasında uçurum bulunduğu belirlendi.

    Yapılan incelemelerde Çorak'ın vakıf harcamaları diye lanse ettiği yaklaşık 465 bin YTL'yi yandaşlarının kasasına aktardığı, daha sonra yapılan yasal incelemeler üzerine bunların tekrar vakıf bağışı gibi kayıtlara geçirildiği anlaşıldı. Müfettişler, vakfın kasasına giren paraların nereye harcandığının tespitini istedi. Öte yandan, Vedia Bülent Çorak'ın kendi adına bastırdığı paralardan da 2003 ve 2004 yıllarında toplam 17 bin 500 YTL bağış geliri elde ettiği ortaya çıktı. Bunun üzerine, vakıflarla ilgili tüzüğün 23. maddesini ihlal eden Yönetim Kurulu Başkanı Necip Kışlalı, Başkan Yardımcısı Necla Kavruk, üyeler Ayfer Gürel, Veda Duru, Erkut Yeğen, Rona Tığlı, Serap Yaşlıoğlu ve Özden Özat'ın hakkında mahkemece 'işten uzaklaştırılma' davası açılması talep edildi. Raporda, Çorak'ın, kendisinin Atatürk'ün reenkarnesi olduğunu iddia ettiği kaydedildi.
    *