29 Haziran 2013 Cumartesi

GİZLİ PLANLARI

BENCEDE BU DÜNYA KARDEŞLİK BİRLİĞİ DENEN ÖRGÜTMÜ DERNEKMİ SAPIK TARİKATMI NEDİR BİLMİYORUM AMA BİR ARA BANADA RASTLADI BU SAHTEKARLAR SANKİ HERŞEY BÜLENT ÇORAK VE KİTABI DÜNYA DA BAŞKA HİÇ BİR ŞEYİN ÖNEMİ YOK ONLAR İÇİN BÖYLE YALAN YANLIŞ BİR KİTABA TC KÜLTÜR BAKANLIĞI NASIL İSBN VERMİŞ AKLIM ALMIYOR YA ASIL BÖLÜCÜ BU DÜNYA KARDEŞLİK BİRLİĞİ DENEN ÖRGÜT TÜRKİYEDE YENİ DİN YENİ MEZHEP ÇIKARIP DİN VE MEZHEP ÇATIŞMASI ÇIKARMAK İSTİYORLAR BENCE ACİLEN DEVLETİN BUNLARA DUR DEMESİ LAZIM
  1-Kuran ve Sünnet delillerine dayanmayan bilgilerin paylaşılmamasını tavsiye etmenizi tebrik ediyorum.
   2- Din ve inançlar arası çatışmayı körükleyen yabancı kavramlar ve bilgileri yaymakta olan DÜNYA KARDEŞLİK ÖRGÜTÜ DERNEĞİNİN haftalık programlı çalışmalarını görmezliktek gelmemelisiniz.
   3-  (Mevlana Yüce Vakfı) adına, Kültür Bak. ISBN : 975-95053-0-4 Kuruluş:1993 ve Kod No: B.16.0.KGM.0.63.00.03/6063709 diye yayın hakkı verilmiş. Fakat basında yasalı olduğunu İslami bilgilerle süslü aynı zamanda gerçek müslümanı öcü gösteren bir görüş.
    4- 2000 yıllarından sonra İslamiyetin öteki dinler gibi tarih olduğunu açıklıyorlar. Sizler ancak doğru olana doğruluk tavsiye ediyorsunuz. Camilerde içki içmeyene haramı açıklıyorsunuz. Dost acı söylüyor. Küçük gerçekler gösterilerek büyük gerçeklerin perdelenmesi; Dinimize de, Milletimize de Birlik beraberliğimize de gerçekten zarar veriyor. Bilgi Kitabı diye bir kitabın öğretisi, bir  VATANDAŞ olarak bana asıl bölücülük geldi.

Ülkemizde adı “Uzaysal Tarikatlar” diye Geçen Gruplar


Ülkemizde adı “Uzaysal Tarikatlar” diye Geçen Gruplar



Mevlana Dünya Kardeşlik Birliği



Kendilerine uzaydan ilahi kitap geldiğini iddia eden bir grup olan Mevlana Dünya Kardeşlik Birliği çoğunluğunu kadınların oluşturduğu bir grup… Grubun kurucusu Bülent Çorak adlı bir bayan ve grupta kendisinin peygamber olduğuna inanılıyor. İstanbul’da 1300 kadar üyesi olduğu ve birbirlerini taşıdıkları çantadan tanıdıkları söyleniyor. Bu çanta içine koydukları “fasikül” olarak adlandırılan kitabı el altından dağıttıkları biliniyor. Bu grupla ilgili birçok şey Hulki Cevizoğlu’nun hazırladığı “Ceviz Kabuğu” adlı programda Zekeriya Beyaz tarafından anlatıldı ve tartışıldı.



Kitapta yazılan ve söylenenlere göre bu kitap uzaydan gelen Yüce Rab tarafından Bülent Çorak’a verilmiş.



Yine Zekeriya Beyaz’ın söylediğine göre grubun yüzde doksanı kadın ve bu kadınlar eşlerinden boşanarak, sahte kadın peygambere bağlanmışlar.



Gruplar 18 kişilik hücreler halinde çalışmaktadır. Aynı programda telefonla bağlanan Yaşar Önal adlı kişi uzay toplantısına bir kere katıldığını, toplantıda 18 kişi olduklarını ve sonunda çantası olan bir kadının “önce bağlantı kuralım” diyerek bir yeri telefonla aradığını ve telefonda karşı tarafa günün tarihini söyleyerek “18 kişiyiz” dediğini anlattı. Bir başka telefonla bağlanan İlkay Türker adlı kişi ise “üniversite mezunu oğlunun bu tarikata üye olduğunu ve o tarikattan bir bayanla evlendiğini, artık oğlunun kendilerini aramadığını ve evine bile kabul etmediğini” söyledi.


Maronlar



“Türkiye’de şeytanın lanetinden kendilerini uzaylıların kurtaracağına inanan bir çok grup ve örgüt var. Bunların en önemlilerinden biride liderliğini Cenap Başman’ın yaptığı Maron tarikatı” diyor Aksiyon dergisi…



Derginin geçmiş senelerde yayımlanan bir sayısındaki  haberde Antalya'da toplu intiharları engellenen bir grup gençlerle birlikte tekrar gündeme gelen bu UFO ve uzaylı kaynaklı örgütlerin çeşitli zamanlarda bir çok intihara sebep olduklarını ve bu gruplardan en önemlilerinden birinin de Adanalı bir eczacı olan Cenap Başman’ın  liderliğindeki, Maron tarikatı olduğunu ve bu tarikatın üyelerinin 2013 de kıyametin kopacağına ve Atlanta medeniyetini tekrar kuracaklarına inandıklarını bildirdi.



Tarikat içersinde mühendisten, öğretmene ve profesörlere kadar toplumun birçok kesiminden kişi var. Aksiyon dergisi, “Başman kendisinin peygamberlerin enkarnesi olduğunu ve ancak kendisiyle birlikte olanların kıyametten kurtulabileceğini” yazıyor diyor haberinde…



Maron adı verilen hareketin eski yöneticilerinden olduğunu söyleyen Dr. Ünal Yılmaz, Başman’ın medyumik bazı özelliklerinin olduğunu, insanların şeytan ile korkutularak gruba bağlandığını aktarıyor. Yine eski üyelerden dedektif Dr. Joseph erdem ise şunları söylüyor :



“2013’de kıyametin kopacağını, Hıristiyan veya Müslüman kim olursa olsun onların yanından ayrılmazsanız bundan kurtulacağınızı söylüyorlar, Başman ‘hadi evlatlarım bugün ölüyoruz’ dese arkasından gidecek çok sayıda insan vardır.”



UFO araştırmaları merkezi başkanı Haktan Akdoğan ise bu grupları “UFO’ların bilinmezliğini kullanan şarlatanlar” olarak niteliyor.



Evet böylece bu araştırmanında sonuna gelmiş bulunuyoruz. Yurtdışında UFO tarikatları ile ilgili oldukça kötü sonuçlanmış birçok olay var. Ülkemizde ise bu tarikat sınıflarına yer yer girdiği anlaşılan, yer yerde benzerlik gösteren zaman zaman medyada boy göstermiş, irdelenmiş ve yaptıkları yanlışlar ortaya dökülmüş, tutarsızlıkları anlatılmış iki grup var gözüküyor. Umarız bu iki gruptan da gelecekte kötü sonuçlar alınmaz ya da alınmadan engellenebilir. Bu yazının hazırlanmasındaki amaç birilerinin kötülenmesi, yargılanması  değil… Amacımız, eğitimsiz, her söylenene inanabilecek düzeyde bulunan ve manevi boşlukta olan insanların hem yurtdışı, hem de yurtiçinden bazı oluşumlara, gruplara ve örgütlere katılırken bu yazıdan faydalanarak kandırmacaları ve doğruları görmeleri, kendilerine bu yazıdan pay çıkartmaları, daha dikkatli olmaları ve aklın yolundan ayrılmamalarını sağlamak düşüncesidir.

BÜLENT ÇORAK HANIMEFENDİYE VE SAPIK TARİKATINA DİKKAT İNSANLARI LANETLİYORLARMIŞ


Bir dernek vardı. Adı, “Dünya Kardeşlik Birliği” idi. Bunların başında çok yaşlı bir kadıncağız (Vedia Bülent Önsü Çorak) bulunuyor ve kendisine “yazdırılan” kutsal kitabı (!) çevresine dağıtıyordu.
Çevresindekilere “mürit” demiyor, galiba “kardeşler” filan diyordu.
Bu kadıncağız, kalın bir kitap yazmış (kapağı galiba mor renkli idi), girişinde “Bu kitap, diğer kutsal kitapların indirildiği kanaldan indirilmiştir” gibi bir safsata ileri sürüyordu.
Kendi hallerinde olsalar, “inanç özgürlüğü” diyerek normal karşılanabilirdi. Ama, çok sayıda insana bunun propagandasını yaparak, üstelik örneğin Kur’an-ı Kerim gibi kutsal bir kaynak olarak göstermek hem etik değildi, hem de dinimize hakaret sayılabilirdi.
Kitapta “bilgi alınan kaynağın uçan daireler” olduğu açıklanıyordu. Yani, daha basit bir anlatımla, neredeyse “uçan dairelerden vahiy alıyorlardı!..”

***

Ben bunları ve faaliyetlerini konu alan birkaç Ceviz Kabuğu programı yapmıştım. Yıl 2002 idi. Henüz AKP iktidara gelmemişti.
Din bilginleri, Diyanet İşleri Başkanlığı ve İlahiyat Fakültelerinden aldığım raporlarda haklarında çok ağır ifadeler yer alıyordu..
Zor durumda kalınca bana ve o tarihte program yaptığım ATV Televizyonu ile program konuklarına dava açtılar.
İstedikleri toplam para 500 bin TL (o zamanın parasıyla 500 milyar) idi. Bir avukat dava metni hazırlamış, tüm şubelerine fakslamış (imlâ yanlışlarıyla birlikte aynı şikâyet idi) onlar da, şube yöneticilerinin adlarını dilekçe üstüne ekleyerek davalar açmışlardı.
Yurdun çeşitli bölgelerinden açılan davaların toplamı sanırım 18 idi.

***
Diyeceksiniz ki, “Şimdi bunları niçin yazıyorsun, bunlar da nereden çıktı?”
Şunun için:
Birçok okuyucu ve izleyicimden e-postalar alıyorum. Diyorlar ki, “Bu dernek her yerde ve internet sitelerinde size karşı açtıkları davaları kazandıklarının propagandasını yapıyor, faaliyetlerini sürdürüyor. Siz ise tersini söylüyorsunuz. Hanginizin söylediği doğru?”
Tabii ki benim söylediğim doğru.
Açtıkları 18 davanın 17’sini kaybettiler, Yargıtay onayladı. Yalnızca bir tanesi, Tekirdağ şubesinin açtığı dava ise gözden kaçmış. (Çünkü, ben bildiğiniz gibi ATV’den ayrıldım, ATV el değiştirdi, aradan yıllar geçti, başka sıkıntılar yaşandı, vs.)
Takip edilemeyen bu davayı kaybettik. Yargıtay aşamasında haberimiz oldu. Temyize gittik ama Yargıtay “tazminat miktarı çok düşük” diye bu davaya kanunen bakılamayacağını söyledi. Dünya Kardeşlik Birliği Derneği’nin Tekirdağ şubesinin 5 üyesinin (biri de avukattı) istediği toplam 5.000 TL’lik tazminatı ödedik.
Şimdi, “uzaydan vahiy aldığını” ileri süren bu dernek (!), “Hulki Cevizoğlu aynı zamanda lânetlendi. Bakın o günden bugüne hakkımızda hiç konuşamıyor” diyormuş.
500 bin TL’lik tazminat davalarının 495 bin liralık kısmını kazanmışız (18 davanın 17’sini), daha sonraki Ceviz Kabuğu programlarında yeri geldikçe anlatmışız, ama onlar hâlâ yalana devam ediyorlar..
İşte gerçekler bunlar.

***

Şimdi merak ediyorum.
Acaba,son 9 yıllık AKP döneminde de uçan dairelerle, uzaylılarla temasları devam ediyor mu? Uçan dairelerden kendilerine kutsal kitap yazdırılıyor mu, vahiy alıyorlar mı?..
Ve buna AKP Hükümeti nasıl bakıyor?..
Ben de uzaylılardan vahiy alıp, bunun propagandasını yapıp, cemaat kurabilir miyim? Dernekler Yasası’na da uygun mudur, vesselâm?
İyi pazarlar..

UÇAN DAİREDEN VAHİY VE HUKUK

UÇAN DAİREDEN VAHİY VE HUKUK..

Mevlâna’nın ruhunu taşıdığını ileri süren “Dünya Kardeşlik Birliği Vakfı Başkanı ” Sahte peygamber “ olarak anılan Vedia Bülent Önsü Çorak ve üyeleri 7 yıl önce bir dava açmışlardı. Merkezleri dışında 12 şubenin aynı dilekçeyle açtığı davanın 11’ini kazanmıştım. Bir tanesi ise, benim sırasıyla atv, Show, Star, Flash TV ve Kanaltürk serüvenlerim nedeniyle takip edemediğim için kaybettim. Toplam istenen para 455 milyar TL idi. 450 milyar liralık kısmını kazandım. 5 milyar liralık kısmını kaybettim.


Uçan daireden vahiy aldıklarını ileri süren Dünya Kardeşlik Birliği’nin Bilgi Kitabı adlı bir kitabı var. Bu kitap hakkında Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı’nın raporu şöyle diyor (Başkan ve 15 profesör ve doçent imzalı):
” Baştan sona çelişki ve tutarsızlıklarla dolu olduğuna yüzlerce örnek gösterilebilecek ’Bilgi Kitabı’, din kitabı olmak bir yana, hiçbir bilimsel, edebi ve felsefi düşünce niteliği de taşımamaktadır. Halkımızın zihinlerini karıştıracak, onları hem İslâm dışı, hem de akıl ve bilim dışı yönlere sevk edecek, böylece ülkemizde din ve mezhep kavgaları yaratabilecek, dînî ve millî birlik ve bütünlüğümüzü bozabilecek nitelikler taşıyan bu kitabın zararlı bir yayın olduğuna karar verilmiştir."


Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Raporu da benzer görüşte (4 profesör imzalı): “Kitabın ..fevkalade yanıltıcı, şaşırtıcı ve zihinleri bulandırıcı olduğu, aynı zamanda halkımızın dini ve milli değerlerini saptırıcı, küçük düşürücü ve devlet kurumunun yapısını değiştirici nitelikte olduğu görülmektedir. Kitap akıl ve gerçek dışı birtakım imajinasyonlardan ibarettir. Eserin bütünlüğü itibariyle,İslâm dininin temel ilkelerine aykırı ve bazen de yanıltıcı, küçük düşürücü ifadelerle dolu olduğu; başta büyük peygamberler ve ünlü velîler olmak üzere büyük önder Atatürk’ün yazar tarafından kişisel amaçlarla yanlış yorumlanıp çarpıtıldığı ve hatta kötüye kullanıldığı görülmektedir. Eserde görülen akıl, bilim ve din dışı abartılı ve kasıtlı yorumların zaman zaman laiklik ilkesini zedeleyecek ve anayasamızın öngördüğü milli birlik ve beraberliğimizi zayıflatacak boyutlara ulaştığı görülmektedir.”

Benzer bir rapor da, 4 profesör ve doçent imzalı İzmir D. E. Üniversitesi İlahiyat Fakültesi raporu.

Takipsizlikten kaybettiğimiz dava, Ceviz Kabuğu’nda adları hiç anılmadığı halde Tekirdağ Şubesi’nin açtığı dava. Bu bilgi kitabına inandıkları için dava açanlar şunlar: Mustafa Özgül, Bekir Güngör (aynı zamanda davayı açan avukat), Cafer Çetin, Rasim Namuk, Sacit Tuğrul Üren.

Benimle birlikte dava açılanlar ise şunlar: Satel Sabah Televizyon Prodüksiyon A.Ş., Prof. Dr. Zekeriya Beyaz ve Cengiz Özakıncı.
Şimdi Türkiye’nin önünde böyle bir dava var. Uçan daireden vahiy almak serbest, onu haber yapmak yasak!..
Raporlar ortada, karar ortada.

28 Haziran 2013 Cuma

SAHTE PEYGAMBERİN ELEMANLARI TÜRKİYEDE CİRİT ATIYOR AMAN DİKKAT


SAHTE PEYGAMBERİN ELEMANLARI BİLECİKTE!
( Ö Z E L   H A B E R )
     Kamuoyunun sahte peygamber olarak bildiği Dünya Kardeşlik Birliği Mevlana Yüce Vakfı Başkanı Vedia Bülent Çorak'ın elemanları Bilecik'te de faaliyete başladı. Bilecik'teki işyerlerini gezen, vakfın broşürlerini dağıtan Vakıf elemanları, yandaş toplamak için çalışıyor.
     Son yıllarda Bilecik'te de misyonerlik faaliyetleri de hız kazandı. Bilecik'te görmeye alışık olmadığımız insanlar, farklı dinden, farklı mezhepten ve farklı inançlardan insanlar Bilecik'te boy göstermeye ve faaliyetlerde bulunmaya başladı. Geçtiğimiz yıl gazetemizde 'Bilecik'te bir bu eksikti; misyonerler Bilecik'te cirit atmaya başladı' başlıklı haberlerimizde konuyu gündeme getirmiş, yetkililerin dikkatini çekmiş ve kamuoyunu uyarmıştık. Çünkü, bazı mültecilerin Bahailik propagandası yapıyor, broşür dağıtıyor ve din dışı inançları Bilecik halkına dikte ediyorlardı.
     Aradan bir yıl geçtikten sonra, şimdi de kamuoyunda sahte peygamber olarak bilinen, Dünya Kardeşlik Birliği Mevlana Yüce Vakfı Başkanı Vedia Bülent Çorak'ın elemanlarının Bilecik'te faaliyete başladığı öğrenildi. Önceki gün Bilecik'e gelerek şehirde incelemelerde bulunan Vakıf elemanı, bazı işyerlerine giderek çalışanlara ve vatandaşlara telkinlerde bulunmuş ve kendilerinin kutsal saydığı kitaplardan fasiküller vermiş. Görüştüğü kişilerin, Vakıfla birlikte faaliyet gösteren Dünya Kardeşlik Birliği Evrensel Birliği Birleşim Merkezi Derneği'ne üye olmasını isteyen vakıf elemanları, üyelik broşürü de bırakmış. Faaliyetlerine birkaç gün ara veren sahte peygamberin elemanlarının önümüzdeki günlerde tekrar Bilecik'e gelerek yapılanmayı tamamlamak istedikleri belirtildi. Amaçları ise, vakfı Bilecik'te etkin hale getirerek her gün Bilecik'te ne olup bittiğini öğrenmek. Çünkü vakıf elemanı her gün gece vakıf merkezini arayarak Bilecik'teki olup biten her şeyi anlatmak zorunda.
     Kim bu sahte peygamber?     Olayın istihbaratını aldıktan sonra yaptığımız kısa bir araştırmada karşımıza çok ilginç iddialar çıktı. İddiaların başında, Vakfın kurucusu Vedia Bülent Çorak'ın kendini peygamber ilan ettiği, Bilgi Kitabı adı altında bir kitap yazdığı ve bu kitabı son kutsal kitap olarak lanse ettiği geliyor. 1966 yılında başlayan bu akımın 1993 yılında resmileşen yapı, 2014 yılında kıyametin kopacağını ve kendi kutsal kitaplarının hüküm sürmeye başlayacağını iddia ediyor. Bu nedenle geçmiş dinleri ve bu dinlerin getirdiklerini inkar eden, vakfın uzaylı anlayışı mevcut ve vakfın kurucusu  Vedia Bülent Çorak, alfa kanalından kendisine ilahi mesajlar geldiğini de iddia ediyor. Dünyanın bir çok ülkesinde yapılanması olduğu, Türkiye'de ise bir çok şehirde yapılanmasını tamamlayan vakfın, 81 ilde örgütlenmeyi hedeflediği belirtiliyor.
     Yolsuzluk iddiası
     Vakfın adı kamuoyunda ilk kez yolsuzluklarla duyuldu. Geçtiğimiz yıl vakıftan ayrılan bazı üyeler vakıfta yolsuzluk olduğu iddialarını ile yargıya başvururken, bu konuda müfettişler geniş bir inceleme ve araştırma yaptı. Müfettişlerin hazırladığı 43 sayfalık raporda ise; “Gelirlerin bir kısmını kayda almayarak kayıt dışı tuttukları, yolsuzluğa elverişli ortam hazırladıkları kanaat edildi” denildi ve inanç istismarı yaparak nitelikli dolandırıcılıkta bulunulduğu iddia edildi. Davanın şu anda hangi aşamada olduğunu bilmiyoruz ama, 84 yaşındaki Vakıf Başkanı ve peygamber olduğunu iddia eden  Vedia Bülent Çorak'a kayıp trilyonlar sorulmuş.
     İstihbarat faaliyeti mi?
     Vakıf elemanları ile ilgili ortaya atılan bir başka iddia ise istihbarat faaliyetlerinde bulunmaları. Çünkü, vakfın illerdeki temsilcileri, hergün vakıf merkezini aramak ve bulundukları ilde olup bitenler hakkında vakfa bilgi vermek zorunda. İldeki yöneticiler, siyasi, sosyal ve kültürel faaliyetler, düzenlenen programlar, daha doğrusu her şeyi vakfa bildirmek zorundalar. Vakfın bu bilgileri neden ve ne amaçla topladığı, nasıl değerlendirdiği merak ediliyor.
     Kocasını bile inandıramamıştı
     Kendisinin peygamber, hatta peygamberler üstü olduğunu iddia eden Vedia Bülent Çorak, İzmir’de ruh çağırma ve hipnoz toplantılarına katılan sıradan bir ev kadınıyken, bu faaliyetlerinden olsa gerek faklı bir ruh haline girip, uzaylı güçlerden mesaj aldığını iddia etmeye başlar. Bu sırada psikolojik tedavi gördüğü iddia edilen Çorak'a eşinin bile inanmadığı ifade ediliyor. Çorak'ın iddiaları arasında, uzaydan geldiğini, peygamber üstü bir varlık olduğunu ve hatta yüce yaratıcının yeryüzündeki yansıması olduğu da bulunuyor. 1993 yılında İstanbul’a taşınan Çorak, Dünya Kardeşlik Birliği Evrensel Birleşim Merkezi Derneği ile Mevlana Yüce Vakfı’nı kuruyor. Bülent Çorak’ın, UFO`lar aracılığıyla fasikül fasikül yazdırıldığı iddia edilen ve `Bilgi Kitabı` denilen 621 sayfalık bir kitabı bulunuyor.
     Diyanet: Kitap çelişkilerle dolu
     Çorak'ın iddialarını ve kitabını incelemeye alan Diyanet İleri Başkanı, 15 profesör ve doçent,  kitabın baştan sona çelişkilerle dolu olduğunu, hiçbir dini, bilimsel ve edebi dayanağının olmadığını belirtiyor. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın raporu şöyle:
     “Baştan sona çelişki ve tutarsızlıklarla dolu olduğuna yüzlerce örnek gösterilebilecek `Bilgi Kitabı`, din kitabı olmak bir yana, hiçbir bilimsel, edebi ve felsefi düşünce niteliği de taşımamaktadır. Halkımızın zihinlerini karıştıracak, onları hem İslâm dışı, hem de akıl ve bilim dışı yönlere sevk edecek, böylece ülkemizde din ve mezhep kavgaları yaratabilecek, dînî ve millî birlik ve bütünlüğümüzü bozabilecek nitelikler taşıyan bu kitabın zararlı bir yayın olduğuna karar verilmiştir.”
     Böyle bir yapının elemanları, Bilecik’te de örgütlenmek için çaba harcıyor. Bakalım sonuç ne olacak..?

CHP VEKİLİNDEN ŞOK KÜFÜR SÖZLERİ

CHP VEKİLİNDEN ŞOK KÜFÜR SÖZLERİ


Gazi Mustafa Kemal Bulvarı'ndaki göstericiler arasında CHP Ankara Milletvekili Levent Gök de yer aldı.

Göstericilerin taş atması sebebiyle gruba müdahale eden polisin anasına CHP'li vekil tarafından küfür edildi.
"SİZİN ANANIZI S...M"

Polisin tazyikli suyuyla ıslanan CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, sinirlendi ve polise, "Sizin ananızı s... eşekoğlu eşekler." ifadelerini kullandı. Öfkesine hakim olamayan Gök, kameralara, "Demokrasinin bir bedeli var. Biz bu bedeli Tayyip Erdoğan'a ödettireceğiz. Korkmuyoruz ondan. Bu şerefsizlerden. Tayyip'in polislerinden, emniyetinden, kaba kuvvetinden kormuyoruz." diye konuştu.
Cep telefonuyla polislerin fotoğraflarını çeken Gök, polislere neden böyle davrandıklarını sordu. Bunun üzerine polisler ise Gök'e atılan taşları gösterdi.

SAHTE PEYGAMBERİN KİTABINDAN YOLSUZLUK ÇIKTI

Sahte Peygamber Vedia'nın Kitabından Yolsuzluk Çıktı.


Sahte peygamber Vedia'nın kitabından yolsuzluk çıktı.
OKTAY MEHMET / İSTANBUL

Adına sahte para bastıran, kendini peygamber ilan edip 'Bilgi Kitabı' adlı bir kitap yazan 83 yaşındaki Vedia Bülent Çorak'ın kurucusu olduğu Dünya Kardeşlik Birliği Mevlana Yüce Vakfı'nın sekiz yöneticisi 'İnanç istismarı ve yolsuzluk' gerekçesiyle hakim karşısına çıkacak. Merkezi Kadıköy'de bulunan vakıftan ayrılan eski üyelerin yaptığı şikayet üzerine başlatılan inceleme sonucu hazırlanan 43 sayfalık müfettiş raporunda, yolsuzluk yapıldığı tespit edilmişti. Bunun üzerine harekete geçen Vakıflar Genel Müdürlüğü, vakıf yöneticilerinin azli için savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Kadıköy 3. Sulh Ceza Mahkemesi de vakfın sekiz yöneticisi hakkında yargılama kararı verdi. Yöneticilerin yolsuzluğa elverişli ortam hazırladığı belirtilen iddianamede, kamu güvenin kötüye kullandığı ve Mevlana'nın adının kullanılarak inanç istismarına sebep olunduğu kaydedildi. Vakfın kurucusu Vedia Bülent Çorak hakkında ise ismi resmi olarak vakıf yönetiminde bulunmadığından dava açılmadı.

Kaynak: Oktay Mehmet-13.12.2007 (Yeni Şafak)

DÜNYA KARDEŞLİK BİRLİĞİ MEVLANA YÜCE VAKFI

DÜNYA KARDEŞLİK BİRLİĞİ MEVLANA YÜCE VAKFI


PARA TUZAĞI VE ''BİLGİ KİTABI'' PALAVRALARI



Vedia Bülent Çorak garip ve sapık bir tarikat kurdu. Adına para bastırdı. 2014 yılını kıyamet günü ilan etti. Hızla yayılırken, işin içine para girince herşey tepetaklak oldu.

Vakıf görüntüsü altında tarikat grubu halinde yayılan ‘Mevlana Yüce Vakfı’na eski üyeleri savaş açtı. 2014’te kıyametin kopacağını ve sözde kutsal kitaplarıyla hüküm süreceklerini öne süren vakfın başkanı Vedia Bülent Çorak, yolsuzlukla suçlanıyor...

Dünya Kardeşlik Birliği Mevlana Yüce Vakfı, 2000’de kıyametin kopacağını duyurmasıyla tanındı. Binlerce üyeli vakıf şimdi de 2014’ü belirleyerek yeni müridler edinmeye ve para toplamaya başladı. Vakıf Başkanı Vedia Bülent Çorak adına para bastıran örgütlenme, 18’li tarikat grupları halinde dünya çapında yayılırken, eski üyeleri ve ilahiyat profesörleri ise hukuk savaşı başlattı.



İLK DAVALAR BOZULDU

Daha önce açılan davalarda yerel mahkeme, yasalara aykırı hareket ettiği gerekçesiyle derneğin kapatılmasını istemişti. Ama o dönemde vakfın üyesi ve avukatı Yıldız Özalpman, Yargıtay’a başvurup davayı durdurdu. Dernekten ayrılan Özalpman ve birkaç eski üye, bu kez derneğin yolsuzluk yaptığını ileri sürerek mahkemeye başvurdu. İstanbul Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı soruşturma açtı... İlk duruşma 13 Kasım’da...


AÇIK HESAPTA TOPLANIYOR

Bağdat Caddesi’nde kurulan vakıf, esrarengiz bir yapılanma yürütüyor. Her yıl 1 Kasım’da toplanan 81 il temsilcisi, 80 YTL giriş ücreti ödüyor... Temsilciler devlet adamları ile görüşüyor, sanatsal etkinliklerde bulunuyor. Başkan Çorak, yazdığı Bilgi Kitabı ile kutsal kitapların devirlerinin sona erdiğini iddia ediyor. Kendisini peygamber ilan eden Çorak, Mevlana’nın yeryüzündeki bir yansıması olduğunu söylüyor.


TİYATRO KURMUŞLAR

Derneğin 1995’te mali bölümüne atanan, daha sonra istifa eden Gülay Akdağ’ın iddialarına göre, Bilgi Kitabı 4 dile çevrilerek 75 eurodan satılıyor. Etkinlikler ve satıştan toplanan paralar, Çorak’ın belirlediği özel kasa görevi yapan kadınlarda toplanıyor. Derneğin üyesi Selma Aras ve tiyatrocu Seden Kızıltunç’un kurduğu ‘Kozmoz Evrensel Tiyatrosu’ da vakıf için faaliyet gösteriyor.


PSİKOLOJİLER BOZULUYOR

Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan emekli olduktan sonra derneğe üye olan Kıdemli Albay Yıldırım Özalpman ve derneğin hukuk kurulunda görevli avukat eşi Yıldız Özalpman da yapılan yolsuzluklar nedeniyle vakıftan istifa edenlerden. Özalpman, bu dernek ve vakfın, tekke ve tarikat düzeni içinde çalışmalarını yürüttüğünü açıkladı... Yıldız Özalpman ise ‘Vakfa katılanlar zaman içinde irade zaafına uğruyor... Ağır psikoza varacak şekilde hastalanıyorlar’ diye konuştu.


TOPLU İNTİHARLARA NEDEN OLABİLİR


Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Yusuf Şevki Yavuz, Prof. Dr. Mustafa Öz ve Prof. Dr. İlyas Çelebi, bir komisyon oluşturarak ‘Bilgi Kitabı’ hakkında rapor hazırladı. Din mensuplarının tahkir edilerek kitabın kutsallaştırılmaya çalışıldığı ifade edildi.

Kitapta yer alan şarlandırmaların ABD’deki örnekleri gibi ileride toplu intihar yaşanma ihtimali vardır denildi. Doç. Dr. Ramazan Biçer de bu gizli tarikatı incelediğini söyledi. Biçer, ‘Çorak, kendisine ilahi bir kişilik kazandırarak, üyelerini dolandırmaya çalışmaktadır’ dedi.


FİKRET HAKAN DA TUZAĞA DÜŞMÜŞ


Ünlü sanatçı Fikret Hakan’ın da Mevlana derneği zannettiği ‘Dünya Kardeşlik Birliği Derneği’ne’ bir süre girerek faaliyetlerine katıldığı ortaya çıktı. Ünlü sinema sanatçısı ‘Daha ilk günden bana uzaydan indiği söylenen bazı mesajları okutmaya kalktılar. Her toplantıda sürekli fasikülleri okutuyorlardı. Baktım yaptıkları işin Mevlana ile ilgili bir yanı yok. Ben de bu dernekten çıktım’ diye konuştu.
 

SAHTE TARİKAT

SAHTE DERNEKLER


Sapkın Uzaylı Dini ve Kadın Peygamberi
Vedia Bülent Çorak adlı kadın, Alfa Kanalı’ndan ilahi mesajlar aldığını iddia ediyor, adına para bastırıyor, ciklet falı gibi kutsal kitap yazıyor. Dünya Kardeşlik Birliği Mevlana Yüce Vakfı Başkanı Vedia Bülent Çorak‘ın, Alfa Kanalı’ndan (Kutsal kitapların Alfa Kanalı aracılığıyla indirildiğine inanıyorlar) gelen vahiylerle yazdığını ileri sürdüğü Bilgi kitabı‘nın safsatalarla dolu olduğu belgelendi.
Uzaydan Yeni Modern Bir Din Getiren
Kendini de Peygamber İlan Eden Vedia Bülent Çorak
Çelişki Dolu
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde Prof. Dr. Yusuf Şevki Yavuz, Prof. Dr. Mustafa Öz ve Prof. Dr. İlyas Çelebi oluşturdukları bir komisyonla Bilgi kitabını inceleyerek bir rapor hazırladılar. “Bilgi kitabının din kitabı olmadığı bildirildiği halde, tanrısal merkezli bir kitap olarak vurgulanması büyük bir çelişki içeriyor” ifadesine yer verilen raporda, kitabı yazan kişinin de çelişkileri fark ederek, bu çelişkilere bilinçli olarak yer verdiği belirtildi.
Toplumsal Düzeni Bozar
Raporda, Bilgi Kitabı’na göre üç üyenin ortak hesap açmaları gerektiği ve bu hesabın direkt olarak başkan tarafından da kullanılabilmesine olanak sağlandığı böylece yasal olmayan yöntemlerle üyelerden para toplandığı saptandı. Raporda şunlara yer verildi:
“Kitap Hinduizm, reenkarnasyon, Kabala mistisizmini, Hıristiyanlık’tan Teslis’i, Batınilik’ten Hurufiliği, Tasavvuf’tan Vahdet’i Vücud’u, milenyum akımlarından UFO’culuğu alarak birleştirmeye çalışan tutarsızlıklarla dolu bir eserdir. Bilgisiz, cahil, eleştiri kabiliyeti olmayan ve istismara müsait insanları kandırmak ve yanlış yollara sürüklemek için bir araç. Bu nedenle insanlara okutularak dikte ettirilmesi sakıncalıdır. Türk toplumunun aile yapısını darbe vurucu nitelikte toplumsal düzeni ve birliği bozacak özellikte bir kitaptır.”
Çorak, yazdığı Bilgi kitabının Alfa Kanalı’ndan kendisine yazdırıldığını, hatta bu kitapla diğer bütün kutsal kitapların devrinin sona erdiğini iddia ediyor.
Evrensel Üyeler
Mevlana Perdesi Altında Herkesi Yeni Din Altında Toplamak İsteyen Derneğin Amblemi
Amblemin Şeytani Mason Simgesi Benzeri Üçgen İçermesi ise Düşündürücü
Kendisini bir nevi sahte peygamber ilan eden 80 yaşındaki Çorak geçtiğimiz günlerde üyeleriyle birlikte kendilerine özgü 18 Şubat evrensel yılbaşını kutladı. Ümraniye Prenses Otel’de düzenlenen 6 ayrı ülkeden yaklaşık 996 vakıf ve dernek üyesinin katıldığı kutlama, polis tarafından adım adım izlendi. Yılbaşı kutlaması için Meksika, Şili, Almanya, İspanya ve Hollanda başta olmak üzere dünyanın dört bir yanından dernek üyeleri İstanbul’a geldi.
Soruşturma Başlatıldı
Dernek hakkındaki şikayetler üzerine, Vakıflar Genel Müdürlüğü müfettişleri ve Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı, Vedia Bülent Çorak ve merkezi Kadıköy’de bulunan, Türkiye’nin 81 ilinde temsilciliği bulunan vakıf hakkında soruşturma başlattı.
Biraz da Titancılık Yapmışlar
Dernek ve vakfın 1995 yılında Mali Çalışma Kolu’na atanan Gülay Akdağ, dernek ve vakıf hakkında bazı suçlamalarda bulunarak istifa etti. Akdağ Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne ve Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunan Akdağ’ın iddialarına göre, vakıfta iktisadi bir teşekkül kurulması gerektiği halde Çorak ve kızı Seyün bu teşekkülü kurmak istemediler. Süreli yayınları varken soruşturma yapan müfettişlere yok dediler. Oysa 8 yıldan beri 3 ayda bir yayınlanan Altınçağ adlı dergi isteyen herkese satılıyordu. Anahtar lık, fular, amblemli kupalar, üyelere satılırken bunların bir kısım gelirleri resmileştirilirken bir kısmı da açıktaki hesaplarda toplanıp başkana verildi. Kutsal Bilgi kitabı İbranice, Rusça, Almanca ve Türkçe olarak 75 Euroya satılıyor. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan emekli olduktan sonra derneğe üye olan emekli Kıdemli Albay Yıldırım Özalpman ve derneğin hukuk kurulunda görevli avukat eşi Yıldız Özalpman da yapılan yolsuzluklar nedeniyle dernek ve vakıftan istifa ederek savcılığa suç duyurusunda bulundu.
(Yeni Şafak)
***
Tarikat Görünümlü Sapıklık Örgütü
Vedia Bülent Çorak garip ve sapık bir tarikat kurdu. Adına para bastırdı. 2014 yılını kıyamet günü ilan etti. Hızla yayılırken, işin içine para girince herşey tepetaklak oldu.
Vakıf görüntüsü altında tarikat grubu halinde yayılan ‘Mevlana Yüce Vakfı’na eski üyeleri savaş açtı. 2014’te kıyametin kopacağını ve sözde kutsal kitaplarıyla hüküm süreceklerini öne süren vakfın başkanı Vedia Bülent Çorak, yolsuzlukla suçlanıyor.
Dünya Kardeşlik Birliği Mevlana Yüce Vakfı, 2000’de kıyametin kopacağını duyurmasıyla tanındı. Binlerce üyeli vakıf şimdi de 2014’ü belirleyerek yeni müridler edinmeye ve para toplamaya başladı. Vakıf Başkanı Vedia Bülent Çorak adına para bastıran örgütlenme, 18’li tarikat grupları halinde dünya çapında yayılırken, eski üyeleri ve ilahiyat profesörleri ise hukuk savaşı başlattı.
AÇIK HESAPTA TOPLANIYOR
Bağdat Caddesi’nde kurulan vakıf, esrarengiz bir yapılanma yürütüyor. Her yıl 1 Kasım’da toplanan 81 il temsilcisi, 80 YTL giriş ücreti ödüyor. Temsilciler devlet adamları ile görüşüyor, sanatsal etkinliklerde bulunuyor. Başkan Çorak, yazdığı Bilgi Kitabı ile kutsal kitapların devirlerinin sona erdiğini iddia ediyor. Kendisini peygamber ilan eden Çorak, Mevlana’nın yeryüzündeki bir yansıması olduğunu söylüyor.
TİYATRO KURMUŞLAR
Derneğin 1995’te mali bölümüne atanan, daha sonra istifa eden Gülay Akdağ’ın iddialarına göre, Bilgi Kitabı 4 dile çevrilerek 75 eurodan satılıyor. Etkinlikler ve satıştan toplanan paralar, Çorak’ın belirlediği özel kasa görevi yapan kadınlarda toplanıyor. Derneğin üyesi Selma Aras ve tiyatrocu Seden Kızıltunç’un kurduğu ‘Kozmoz Evrensel Tiyatrosu’ da vakıf için faaliyet gösteriyor.
Derneğin Sadece Türkiye’de 1.000 Kadar Üyesi Olduğu Biliniyor
PSİKOLOJİLER BOZULUYOR
Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan emekli olduktan sonra derneğe üye olan Kıdemli Albay Yıldırım Özalpman ve derneğin hukuk kurulunda görevli avukat eşi Yıldız Özalpman da yapılan yolsuzluklar nedeniyle vakıftan istifa edenlerden. Özalpman, bu dernek ve vakfın, tekke ve tarikat düzeni içinde çalışmalarını yürüttüğünü açıkladı. Yıldız Özalpman ise ‘Vakfa katılanlar zaman içinde irade zaafına uğruyor. Ağır psikoza varacak şekilde hastalanıyorlar’ diye konuştu.
TOPLU İNTİHARLARA NEDEN OLABİLİR
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Yusuf Şevki Yavuz, Prof. Dr. Mustafa Öz ve Prof. Dr. İlyas Çelebi, bir komisyon oluşturarak ‘Bilgi Kitabı’ hakkında rapor hazırladı. Din mensuplarının tahkir edilerek kitabın kutsallaştırılmaya çalışıldığı ifade edildi. Kitapta yer alan şarlandırmaların ABD’deki örnekleri gibi ileride toplu intihar yaşanma ihtimali vardır denildi. Doç. Dr. Ramazan Biçer de bu gizli tarikatı incelediğini söyledi. Biçer, ‘Çorak, kendisine ilahi bir kişilik kazandırarak, üyelerini dolandırmaya çalışmaktadır’ dedi.
FİKRET HAKAN DA TUZAĞA DÜŞMÜŞ
Ünlü sanatçı Fikret Hakan’ın da Mevlana derneği zannettiği ‘Dünya Kardeşlik Birliği Derneği’ne’ bir süre girerek faaliyetlerine katıldığı ortaya çıktı. Ünlü sinema sanatçısı ‘Daha ilk günden bana uzaydan indiği söylenen bazı mesajları okutmaya kalktılar. Her toplantıda sürekli fasikülleri okutuyorlardı. Baktım yaptıkları işin Mevlana ile ilgili bir yanı yok. Ben de bu dernekten çıktım’ diye konuştu.
(Nihat Uludağ, Star)
***
Yeni Kitap Yeni Peygamber
Beyti Dost hareketinden sonra gündeme gelen bir başka hareket de Bülent Çorak ve Bilgi Kitabı oldu. Gazetelere yansıyan şekliyle Mevlânâcılar olarak bilinen, bazılarına göre de Türkiye’nin en yaygın new age dini. Liderlerine UFO‘lar aracılığıyla fasikül fasikül yazdırıldığı iddia edilen 621 sayfalık bir kitapları var. Yıllardır uzaydan mesaj aldığını iddia ediyorlar. Bilgi Kitabı’na göre asıl adı Mevlânâ, şecere zincirinin bir ucu Atlantis’e, bir ucu Amon’a, bir ucu da Zeus mabetleri’ne kadar uzanıyor.
Tek Kurtuluşu Hayali Uzaylılardan Gelecek Mesajlara Bağlayan Sapkın Tarikatlar
Amerika’dan Dünyaya Yayılmış ve Dünyada Birçok Sapkın Din Ortaya Çıkarmıştır
İnananlarının sayısı ile ilgili net bir rakam yok. Türkiye’nin önemli tüm illerinde ve Almanya, İngiltere, ABD, Avustralya’da örgütlüler. Türkiye’nin hassasiyetlerini dikkate alarak politik bir çizgi takip ediyorlar. Hem İslamiyeti hem de Kemalizmi kendilerinde birleştirerek mecburi istikamet olarak ortaya çıkıyorlar. Mustafa Kemal‘in kurduğu laik Türkiye’nin, kıyamet aşamasındaki dünyaya ışık tutacağına inanıyorlar.
Bilgi Kitabı’nın hareketin kurucusu olan ve kendini Mevlânâ Celaleddin Rumi’nin enkarnesi olarak gören Vedia Bülent Çorak’a, ‘rab kanalı alfa merkezi’ne bağlı olarak yazdırıldığı iddia ediliyor. Böylece hem Bülent Çorak’ın vahiy alan bir peygamber olduğu, hem de Bilgi Kitabı’nın kutsal bir hüviyeti haiz vahiy kitabı olduğu ima ediliyor. Eserin genel söylemlerinden anlaşıldığı kadarıyla vahiy, ilham ve Tanrı gibi dini kavramların yerine matematik, astronomi ve fizik gibi pozitif bilimlerin kavramları konulmakta ve böylece modern çağa hitap eden yeni bir din ortaya koyma çabası içinde olunduğu görülmekte.
Bilgi Kitabı kendini, tüm dini kitapları birleştiren, hakikati açıklayan, altın çağ’a çağıran, dünya boyutunun bilmediği boyutlardan bilgi transferi gerçekleştiren konseyin özel kanalına bağlı tüm göksel kitapların muhtevasına sahip bir kitap iddiasıyla takdim eder. Bilgi aldığı kanalı ise alfa kanalı, merkezi sistem, yüce meclis, evrensel birleşim konseyi, merkez üssü merkeze bağlı ufo gruplarıdır. Amaç ise dinsel ve evrensel birleşim şeklinde açıklanır. Bilgi Kitabı’nda Kur’an-ı Kerim‘in 1999 yılına kadar geçerli olduğu, 2000 yılından itibaren başlamış olan dördüncü dönemin kitabının Bilgi Kitabı olduğu söylenmekte ve bu kitabın “bugüne kadar gönderilmiş tüm kutsal kitapların içeriğini haiz ve onları birleştiren bir kitap” olduğu ileri sürülüyor.Yani kendi yazdığı fasiküllere Kur’an’ın özelliklerini yakıştırıyor.Toplantıya katılanlara Çorak’ın fasikülleri elle yazdırılarak çoğaltılmakta. Üstelik hem bilincin otomatikman kilitlenmemesi için şüpheden uzak durup hem de bilinç seviyesi ölçümüyle açılan kapılardan geçebilmek için Kitaba Özel olarak konulan Çelişkiler ve bazı ters Bilgileri atlamadan!
75 Euro‘ya Satılan Kutsal Kitap Bilgi Kitabı’na göre
Kur’an-ı Kerim 1999 Yılında Geçerliliğini Kaybetti !
Dünya Kardeşlik Birliği (DKB) adı verilen örgütlenmeye rağbet edenlerin çoğunluğu, çeşitli kişisel, toplumsal ya da ailevi sorunlarına çözüm arayışında olanlar. Ancak Bilgi Kitabı’nın ne söylediğini, ne dediğini tam olarak yorumlayamayan bilinci zayıf üyelerde Obsesyon yani bir konuya, bir korkuya takılıp kalmak olgularının ortaya çıkmasına neden oluyor. Dernek içerisindeyken kriz geçiren, psikolojik tedavi görmek zorunda kalanlar var.
Hem Ufo’cu Hem Atatürkçü
DKB’nin güçlenmesinde Atatürkçülük kilit bir rol oynuyor. Bilgi Kitabı Musa – İsa – Muhammed Mustafa – Mustafa Kemal. Bunlar direkt enkarnelerdir. Direkt Uzaylılardır ve Planetinize Plandan Sistem kurmak üzere gönderilmişlerdir diyor. Bir başka yerde de, belli ki dünyanın uzaylılarca ele geçirileceğinden korkan yüreklere mesajlar veriliyor: “Bizler hiç bir zaman planetinize zorla el koyarak zorba bir düzen getirecek sistem tatbikçileri değiliz. Sistem Rabbimizin Sistemidir. Siz yine kendi düzeninizi kendiniz kuracaksınız. Ancak planın öngördüğü doğrultuda. O yüce bir görevli ve planın öz elemanı olarak yaptığı reformik yansımalar ile Anadolu insanını kendine kazandırmıştır. Bu yüzden Atatürk Türkiyesi, büyük koruma altındadır” Daha pekçok mesajla dünyanın kurtuluşunda Atatürk ve Türkiye’nin önemi vurgulanıyor. Önderliğini Cenap Başman’ın yaptığı Maron Hareketi de sık sık Atatürk Türkiyesi’nin vazifedar ülke olduğunu söylüyor.
Uzaylı Dininin Üyeleri, Dünyanın Atatürk Düşüncelerinin Işığı
Yardımıyla Kurtulacağına İnanıyorlar
DKB’nin içerisinde yer almış ancak daha sonra değişik nedenlerle ayrılmış üyelerin verdiği bilgiye göre Bülent Çorak çoğuna göre bir peygamber. Çalışma ve yayılma konusunda özel bir çabaları yok. Her üye etrafındaki insanlara bilgi kitabını veriyor. Ona ihtiyacı olan, Zamanı geldiği zaman, ki bu kişinin tekamül düzeyine ya da kendi programına göre değişir, bir şekilde DKB’ye kendi geliyor. Katılanlara zorlama ya da yaptırım yok.
Çalışmalar Evrensel Birleşim Merkezi Derneği ve Mevlânâ Yüce Vakfı adı altında yapılıyor. Ekonomik düzenlemeler, basın-yayın faaliyetleri, Alevi-Bektaşi dernek ve cemevleriyle ilişkiler ve uluslararası ilişkiler vakıf tarafından yürütülüyor. Görünmeyen kısımdaysa dernekle vakfın legal çatısı altında illegal çalışmalar var. Buna “18 Çalışması” deniyor. 18 kişi her salı günü ya da gecesi içlerinden birinin evinde biraraya gelip Bilgi Kitabı’nın 55 fasikülü içinden bazı sayfaları dönüşümlü olarak okuyor. Bununla kendini sayfalara vererek okurken, bir inanca kendini konsantre etmekten kaynaklanan, aura denen bir manyetik alan oluşturabilmek amaçlanıyor. Böylece iyilik, güzellik, kardeşlik için dünyaya pozitif bir yansıma oluşturulması hedefleniyor.